Pazarlama Stratejileri

Strateji Olmadan Mizah Çalışmaz

Bir pazarlama iletişimi faaliyeti olarak reklamcılık, bugünlerde mizah kullanarak nasıl fail olunuru marka bazında bize yaşatarak öğretiyor. Mizahı iyi kullanan markalar yok mu? Evet var! Fakat bu yazımızdaki konumuz fail olan bir marka üzerine kurulu.

Özellikle dijital üzerinde viral etki yaratarak yayılmak isteyen markalar, biraz güldürüp biraz da etkileşim alabilmek adına her şeyi mübah görür bir yaklaşımı benimsemişken, ortaya çıkan ürünlerde bir o kadar absürd oluyor. Tüm pazarlama iletişimi faaliyetlerine başlamadan önce genellikle marka bilinirliğini arttırmak, satışları artırmak, yeni bir şeyi lanse etmek, promosyon iletişimi yapmak vs. gibi bir amaç doğrultusunda iletişim planlanır. Bu etkiyi sağlayabilmek için ise ciddi bir pazarlama araştırması süreci gerçekleştirerek çeşitli insightlar ya da bulgular ortaya konur. Bu süreçten sonra iletişim ve creative sürecine dair planlamalara başlanarak hedef kitleye uygun bir yaklaşım benimsenir ve marka amacını gerçekleştirmek için iletişim kurgulanır.

Yakın dönemde yayına giren Panda’nın kampanyasını strateji, mizah çekiciliği ve etik ekseninde mercek altına alacağım. Öncelikle reklama göz atalım;

Reklamı baştan sona izlemeye başladıktan yaklaşık 3 dakika sonra binbir türlü mesaj bombardımanı ve kendi kategorileriyle alakaları olmayan markayı eleştirdikten sonra reklamın ana mesajını alabiliyorsunuz. “Bedavası var”. Ana mesaja gelmeden önceki 3 dakikalık süreçte ise ajansın rakip ajanslara yönelik eleştirilerini ve pek çok farklı sektördeki markanın iletişimini eleştirmesini dinliyorsunuz. Bu durumun marka iletişim hedefi olan “promosyon iletişimi” kısmına ne katkı sağladığı ise ciddi bir muamma. Tamda bu noktada dijital reklam ajanslarının ve markaların en büyük hatalarından biri olan, etkileşim getiriyorsa başarılı reklamdır anlayışı bir kez daha karşımıza çıkıyor. Unutmamak gerekiyor ki temelde tüm reklamcılık faaliyetleri marka algısını bir şekilde besleyerek ortaya çıkan iletişim avantajını marka yönünde faydaya dönüştürmek için kurgulanır. Reklamcılığı ve marka yönetimini mizaha indirgemeye çalışmak sektör ve markalar adına yapılabilecek en büyük pazarlama hatası olacaktır.

İşin etik boyutuna değinecek olursak, en azından Panda’nın bu reklamına göre daha makul ve creative stratejilerle oluşturulmuş reklamları iş olsun diye eleştirmek ne kadar etik olabilir ayrı bir tartışma konusu olarak değerlendirilmelidir. Özellikle bir diş macunu markasına çakmaya çalışmanız müthiş olmuş! Bir reklam ajansı olarak 3 dakikalık kısımdaki Panda bayraklarını çıkartarak reklamcılık sektörünü creative anlamda eleştirebilirsiniz ama bunu bir marka üzerinden fantezi olarak gerçekleştirmek ciddi bir sorunsaldır.

Kısacası bırakın da, absürt komediyi de mizahı da komedyenler yapsın; siz stratejik pazarlama iletişimi yapın yeter!

*Sizde görüşlerinizi cevap bırak kısmından iletebilirsiniz.