Okulu Bitirip, "Kafasında Deli Sorular" Olanlara!

Okulu Bitirip, “Kafasında Deli Sorular” Olanlara!

Okulu bitirmiş, Pazarlama’cı olmak isteyen ama “kafasında deli sorular” olanlara itafen…

Günümüzde okuldan mezun olma sürecinde olan genç arkadaşlarımızla sohbetlerimizde “ben pazarlamacı olmak istiyorum” ne yapmalıyım? sorusunu ve bunun cevabını pür dikkat dinleyen kafasında deli sorular olan gençlerle sıkça karşılaşır oldum.

Pazarlama’nın onlar için çekici olan kısmı neydi? Neden pazarlamacı olmak istiyorlardı? Bu onlar için bir heyecan mı? Yoksa ömürlerinin sonuna kadar yapmak istedikleri bir tutku, gerçek bir meslek miydi?

Üniversitelerde iletişim fakülteleri, ön lisans pazarlama, işletme veya lisans işletme, iktisat, ekonomi, endüstri mühendislikleri ve hatta diğer mühendislik disiplinlerinde okuyan 2. sınıf, 3. sınıf ve özellikle de 4. sınıf öğrencilerinin kafasında onların betimlemesiyle “deli sorular” belirmeye başlar. Sordukları sorulara derin cevaplar verip; karşılığında derin sorular yöneltilince hepsinin kafasında kocaman soru öbekleri oluştuğunu her seferinde görüyorum. Nasıl yani? Hımm, öyle mi? Peki şimdi ne yapmam gerek? sorularının cevaplarını yanıtlamak da bana düşer…

İş dünyasında olup da -ki özellikle pazarlama ve bağlantılı mesleklerde çalışan arkadaşlarımın sıkça karşılaştığı durum; kafası karışık mezuniyet öncesi gençlerin heyecanlı ve biraz da endişeli kendini arama çabası ve buna uyumlu yardım beklentisidir.

Genç arkadaşa  sorduğun “Neden pazarlama?” “Neden pazarlamacı olmak istiyorsun?” “Pazarlama sence nedir?” sorusuna aldığın cevap “-hımmm çünkü pazarlama çok eğlenceli, marka ile ilgili çok güzel reklamlar yapılıyor, havalı, iyi para var, satışı seviyorum, insanlarla iletişim güzel,  hımm eğlenceli ajans toplantıları var…” Onların kafasındaki gerekçeleri algılamaya başladığınızda kendiniz de bir meslek profesyoneli olarak “vay bee” ne mesleğim varmış düşüncelerine tutsak olursunuz. Ama işte işin gerçeği o değildir ki? O sadece algılanan kısmıdır;

Pazarlamacı olmak isteyen “Genç arkadaşım” şunları bilmelidir aslında;

Pazarlama çok geniş faaliyetleri içinde barındıran hassas bir alandır. Temel amaç tüketici üzerinde ihtiyaç yaratmak ve nihayetinde satışçının satışını yapmasını sağlayacak argümanları oluşturarak pazarlama karması araçlarını en uygun şekliyle analiz etmek ve kullanmak zorunda olan, günün sonunda mutlak müşteri mutluluğu sağlayarak, işletmeye kar sağlayan bir disiplindir. Neydi pazarlama karması araçları yani o çok ünlü 4P; Product (Ürün), Price (Fiyat), Place (Dağıtım), Promotion (Promosyon – İletişim) bunun bilimsel açıklamalarına girmemekle birlikte, bilinmesi gereken nokta şudur bana göre;

Pazarlama, bir meslekten veya bilim dalı olmaktan öte iğne oyası şeklinde işlenmesi ve kontrol edilmesi gereken çok hassas bir sistem oyunudur aslında… Çokça paraların harcandığı ve karşılığında çok çokça paraların kazanılmasını gerekli kılan bir hamleler bütünüdür. Doğru ürünü, doğru yerde, doğru fiyatla, doğru taktiklerle tanıtmak gerekir ki, bunlar öyle göründüğü kadar kolay değildir. Ürünü üretirken, geliştirirken veya ithal etmek için ikna edilmesi gereken bir patron, yönetim kurulu, genel müdür veya üretim müdürü vardır. Doğru fiyatı yakalamak için tedarik zincirini, rakiplerin fiyatlarını, üretim maliyetlerini, rekabet ve satışı hareketlendirmek için satış direktörünü hatta tüm satış ekibini inandırman gerekir, doğru bayi, doğru satış kanalı, doğru mağaza, doğru lojistik yönetimi için yüzlerce paydaşı ikna etmek gerekir, ürünün veya hizmetin tanıtım faaliyetleri için patron, yönetim kurulu, genel müdür, satış direktörü, satış müdürü, pazarlama müdürü, ürün müdürü vb. bir sürü beyni ikna etmek gerekir. Neden o ambalaj yapılmıştır, neden o renk seçilmiştir, neden o mecra seçilmiştir, neden o promosyon yapılmıştır ve bir sürü güçlükle yaratılan prodüksiyon (ajans yaratım süreçlerindeki kangren noktalar hariç) milyonlar tarafından karşılık bulabilecek midir? Pazar doğru ve yeterince analiz edilmiş midir? X pazar araştırma şirketinden gelmiş Y sonuçları ile, satıştan gelen gerçek tüketici çekişi arasındaki uyumsuzluğun nedeni nedir? Prime time’da milyonların seyrettiği, pazar baskısında milyonların okuduğu gazete ilanlarından dönüşler neden beklenilen gibi değildir? Reklam kampanyası başladığında ürün planlama ne olmalıdır? Kaç ton üretilmelidir? Hammadde alımı ne oranda artmalıdır? Ürün Mersin’in Tömük beldesine veya Adana’nın Ziyanlı köyüne gitmiş midir? Reklamı gören O, ürünü orada bulabilecek midir? Ülkedeki X siyasetçinin bir söylemi ile dövizdeki akıl almaz çıkış, karlılığı nedenli etkileyecektir? Satış ekibi, pazarlama çalışmıyor, yatışta; Pazarlama ekibi satış ürünü sahiplenmiyor, yeteri kadar satmak için çaba harcamıyor… döngüsüne girilmiş midir? Günün sonunda bu oyunun galibi olunabilinecek midir?

Genç arkadaşlarım, Pazarlama hassas dengeler üzerine kurulu eğlenceli ama bir o kadar da tehlikeli iş dünyası oyunudur. Eğlendiğin kadar ciddiye almazsan, oyun dışı kalmanın an meselesi olduğu nazlı bir meslektir. Gerçekten sevmezsen eziyete dönüşebilen bir disiplindir.

Her ne kadar “kafanda deli sorular” olsa da; Bu oyun sonunda deli olmaman gerekir. Meslek seçimi için ciddi bir strateji gerektirir.