Reklamcıların, özellikle web sitelerinde verdikleri reklamlar ile gelir elde eden irili ufaklı şirketlerin ve bloggerların başı Adblockerlar ile dertte.
Birkaç haftadır ABD ve Avrupa kaynaklı sektörel sitelere girdiyseniz adblockerlar ile ilgili yazılar görmüş olmanız çok olası bir durum. Tarayıcınıza yüklediğiniz bir eklenti ile girdiğiniz web sitelerinde önünüze çıkan pop-up ve banner tarzı reklamları engelleyen ve daha sade bir deneyim yaşamanızı sağlayan adblockerlar, içerik üreten bloggerlar için büyük bir tehdit olarak kendini gösteriyor. Kurumsal olan web siteleri bu eklentiler ile başa çıkabilme imkanına sahipken bloggerların böyle bir şansı olmuyor. Yapabildikleri tek şey adblocker kullanan ziyaretçilerinin blogdaki içeriğe erişimini kısıtlamak. Fakat bu yöntem ters tepebiliyor. Adblockerları atlatmak amacıyla AdSorcery’yi kuran Tri Huynh’in Digiday sitesine yazdığı yazıda anlattığına göre, erişim kısıtlaması yolunu deneyen bir blogger tam anlamıyla adblockerların gazabına uğramış. “Her şeyi Engelle” (block everything) kuralını devreye sokarak blogun herhangi bir analitik toolunun yüklenmesini engellemişler. Bu yüzden adblock kullanan ziyaretçilerinden bağış yapmalarını da isteyememişler. Yayıncılar her şeyi engelle uygulamasının sayfa görüntülenme sayılarını çok düşüreceği görüşünde. Bu uygulama ile 3. parti tüm toollar engele takılıyor ve çalışmıyor.
Dünya çapında bu eklentiyi kullananların sayısı 220 milyon civarında. Bu kitle arasında en yaygın olarak kullanılan eklentilerden AdBlock Plus’ın Google, Microsoft ve Amazon ile görüştüğü ve bu şirketlerden alacağı ücret karşılığında onlar için “Beyaz Liste” oluşturacağı konuşuluyor. Bir kulübün kapısındaki kimin girip kimin giremeyeceğine karar veren body guardlar gibi, web sitelerinde kimin reklamlarının görünüp görünmeyeceğine karar vermeye başlayacaklar. Şu anda yüzlerce web sitesi adblockerlara karşı tavır aldığı için kara listeye alınmış durumda. Bu da yukarıda bahsettiğimiz “Block Everything” kuralını devreye sokuyor.
Adblocker trendi son kullanıcı tarafında etkisini sürdürecek gibi. İnternet deneyimini çok bariz bir şekilde iyileştirdiği ve yüklenen reklamların yavaşlattığı sayfa açılma sürelerine pozitif katkı sağlaması açısından kullanıcıları kendine çekiyor. Haziran ayında katıldığım bir eğitimde DBI’dan Uğur Şeker’e adblocker konusunda bir soru sormuştum. Bana internet okur-yazarlığından ve ülkemizdeki kullanım alışkanlıklarından bahsetmişti ve bundan adblockerları kendilerine tehdit olarak görmediklerini çıkarmıştım. Ülkemizde kaç kişinin adblocker kullandığı sayısına ulaşamadım. Fakat 2015’in 2. çeyreği itibari ile adblocker eklentilerinin kullanımı global olarak %41, ABD’de %48, Avrupa’da ise %39 artmış durumda. Bu tablo bize reklam gelirlerinde 21.8 milyar dolarlık bir kayıp olarak geri dönüyor. Ülkemizde kısa vadede belki de bir sıkıntı yaşanması öngörülmüyor fakat bu eklentilerin arttığını ben çevremde görüyorum. Bilenler bilmeyenlere anlatarak bu uygulamayı yayıyor. ABD ve Avrupa’da şu anda yaşanan sıkıntılar iyi okunmalı ve trendleri geriden takip etmenin faydasını bu defa görmeliyiz.
Yorum Yap