Union Square’de Herkesin Yaşamak İsteyeceği Bir Gecekondu

Union Square’de Herkesin Yaşamak İsteyeceği Bir Gecekondu

Bravo/Y&R ve Techo “Pop-up: Slum” kampanyası ile hedef kitleye empati yapmasını sağlarken sarsıcı bir deneyim de yaşatıyor.

Techo, Latin Amerika’da kar amacı gütmeyen kuruluş olarak faaliyet veriyor. Gönüllük sistemiyle işleyen kuruluş, genç üyeleri ile birlikte kıta genelinde gecekonduda yaşayan, durumu kötü ailelere yardım elini uzatıyor. Techo’nun amacı yoksulluğu aşmak ve herkesin kendini geliştirebileceği bir ortama,  gerekli imkanlara sahip olduğu, eşit, adil ve özgür bir toplum yaratmak. Bunun içinde farkındalık yaratması ve güçlü bir iletişim çalışması yapması gerektiğinin farkında olan Techo oku, dartın en önemli yerine vurmayı başarıyor; insanların kalbine.

Her gün binlerce kişi iyi bir yerde yaşamak için ev bakıyor. İnternetten, emlakçılardan ya da geçerken gördükleri yerin telefonunu fihristine kaydediyor. Çünkü iyi bir yerde yaşamak, daha iyi şartlarda yaşamak demektir.  Herkesin hayali olan iyi bir yerde yaşama insightından yola çıkarak ve yaratıcı ekip ile güzel bir harmoni oluşturan çalışma, dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Y&R ve Techo ekibi tarafından bir ev kiralama web sitesinde, Manhattan – Union Square’de yer alan evin değerinin 1500 Dolar ve emlakçı ücretinin ise bedava olduğunu gösteren bir ilan yayınlanıyor. Ziyaret edilecek olan ev önceden gizli kameralar ile donatılıyor ve Techo gönüllüsü sanki bir emlakçı gibi orada misafirleri hazır olarak bekliyor. İlanı görüp, başvuran hedef kitle beklenmedik bir sürpriz ile karşılaşıyor. Çünkü bu kadar önemli ve merkezi noktada, karşılarında hiç beklemedikleri bir ev var. Gecekonduya dönüşen apartman dairesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen hedef kitle, Techo gönüllüsü gerçekten bu evde yaşayıp yaşamamak istediklerini sorduğunda şaşırtmayan bir cevap veriyor: “Hiç kimse böyle bir evde yaşamak istemez”. Büyük bir olasılıkla o evden çıktıktan sonra birçok kişi bağış yapmıştır. Onlara bu duyguyu geçirmeyi başaran ve deneyim yoluyla onlara bu hissi kazandıran ekip diğer sivil toplum kuruluşları arasından sıyrılmayı başarıyor.

Türkiye’de birçok sivil toplum kuruluşuna örnek olmalı bu çalışma. Yolda yürürken karşınıza çıkan STK çalışanlarının hangi amaçla sizi durdurduğunu biliyorsunuz ve uzun süren diyaloglar karşısında konuşma etkisini yitiriyor. Daha güçlü iletişim kanalları ile hedef kitleye ulaşmak ve harekete geçirmek daha kolay olacaktır. Tıpkı Techo’nun ambiant çalışması gibi.