Muhtemelen her 10 kişiden 8’i hayatında bir kez maruz kalmıştır.:) Üniversiteden mezun olan genç, ilk kez iş görüşmesine gitmiştir ve daha birinci dakikadan; “Ama biz deneyim arıyorduk… ” klişesinden nasibini almıştır.
Gün olmuş devran dönmüştür ve artık o firmaların müşterileri de deneyim arar hale gelmiş firmaların rekabet sütununa bir madde daha eklenmiştir. 21. yüzyıla kadar klasik pazarlama yöntemiyle satın alma eylemini gerçekleştirmeye çalışan firmalar artık deneyimsel pazarlamayla karşı karşıya kalmıştır. Klasik pazarlamada tüketiciler rasyonel karar alan, fayda odaklı bireyler olarak tanımlamış ve dar kapsamlı bir rekabet üzerine odaklanılmıştır. Deneyimsel pazarlamanın ilk olarak 1982 de ortaya çıkmasıyla firmalar bu yöne kaymış, günümüzde ise tam anlamıyla klasik pazarlamanın yerini almıştır. Bu yaklaşımda tüketiciler işletmelerin onlara sağladıkları ürün ya da hizmetin yalnızca fonksiyonel özellikleriyle ilgilenmemekte, bu değerle beraber işletmelerin onlarda uyandırdıkları hoş duygulara ve hafızalarında yaratacakları unutulmaz anılarla ilgilenmeye başlamıştır. Bu nedenle artık müşteriler ürünleri sadece reklamlarda görmekle yetinmeyip, dokunmak, hissetmek ve o ürünle ilgili bir hatıra oluşturmak ister hale gelmiştir.
Müşterinin bu beklentisini gözardı edemeyen firmalar ise bu alanda başarılı çalışmalar yaparak rekabeti daha yükseğe taşımaktadır. Buna örnek verebileceğimiz markalardan biri de ayakkabı markası olan Reebok. Stockholm’de yeni ayakkabısı ZPump 2.0 için bir sokak koşusu yarışması düzenleyerek outdoor ilan penceresine ayakkabıları yerleştiren ve yeteri kadar hızlı koşanlara ayakkabılardan hediye eden marka bir çok müşterisiyle aynı anda deneyim sağlamıştır.
Deneyimsel pazarlamanın yararları kısa vadeli satıştan ziyade firmaların uzun vadeli yatırımları haline gelmiştir. Klasik pazarlamada satın alma eğilimini maksimuma çıkarma olasılığı çok düşük iken deneyimsel pazarlama satış artışı konusunda gayet iyi bir eylem haline gelmiştir. Satın almayı gerçekleştiren müşteriler deneyimleriyle memnuniyet kazanmış ve bir sonraki satın alma eylemine bir adım daha yaklaşmıştır.
Yaşanan deneyim sonucunda müşterinin bilinç altında sadakatlik duygusunu oluşturmuş marka aynı ürün yahut hizmeti veren rakiplerinden bir farkındalık elde etmiş ve sadık müşteri portföyü edinmiştir. Fakat bu sadakatın günümüzde çok uzun vadeli olmadığını da unutmamak gerekir. Bu nedenle markalar modern pazarlamayı premium hizmet algısından çıkarıp ihtiyaç haline dönüştürmelidirler.
Yorum Yap