Pazarlama sektöründe içi boşaltılmış kavramlardan biri olarak karşımıza çıkan “işveren markası olmak”, profesyonel olarak pazarlama danışmanlığı sunan ajanslar tarafından da başvurulan bir kavram olarak literatürde ve afilli ajans-marka toplantılarında karşımıza çıkıyor.
İşveren markası kavramını teorik olarak incelediğimizde, çalışana yönelik sunulan bütün değerler sonucunda, çalışan gözünde oluşan marka algısını şeklinde tanımlamak yanlış olmayacaktır. Fakat neden ajanslar ve markalar böyle bir kavramı sahiplenip bu yönde bir algı yaratmaya(yaratamamaya) çalışıyor bunu irdeleyeceğim…
İşveren gözünde bir çalışan markası olmak neden önemli;
- Nitelikli çalışanlar tarafından tercih edilmek
- Hizmetlerini/ürünlerini/fikirlerini daha profesyonel hale getirmek
- Kurum içi dedikodu ve olumsuz görüşleri minimuma indirmek
- 3. şahıs ve kurumlarda iyi ve güven veren bir algı yaratmak
Reklam ajansları ekseninde irdeleyeceğim bu kavram pek çok ajans çalışanın hissiyatlarını aktarmaya katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Peki hayaller böyle ponçikken reklam ajansı bağlamında inceleyeceğimiz işveren markalarında durum nasıl?
Müthiş Çalışma Koşulları
Aylık yasal çalışma saatleri.. (Bir kere çok kurumsallardır 09:00 dedin mi iş başı başlar. Neden? Çünkü disiplin ve kurumsallık bunu gerektirir. Mesai bitiş saati mi? Hahaha o da neymiş yahu iletişim sektöründe mesai bitiş saati mi olur? Ya para? Oda bir alt satırda…
Sektör standartlarına uygun ve aynı donanıma sahip insanlar arasında eşit ya da yakın bir maaş skalası… Gününde ödenen maaşlar, ödenen maaşa uygun sigorta primi ödemesi. (yersen…)
Özel hayata, hafta sonlarına ve özel durumlara saygı. (Hastalanırsan, hafta sonu dönmezsen sevgili tribinden beter ne varmış görürsün. Arda arda gelen sevgili mesajları cevapsız çağrıları mı? Hahaha)
Her yıl en kötü enflasyon ya da TÜFE/ÜFE oranında zam alırsın. Almasanda gönlünü hoş ederler. (Yıl sonu bir happy hour yaptık mı zam neymiş abi ya… Beyin bedava sonuçta.)
Emek, Kişilik Hakları
Bir kere emek dedin mi akan sular durur. Neden? Çünkü sen onca saat mesai yapmışındır, ajansta sabahlamışındır kendini ortaya koyarak bir iş çıkarmışındır. Çoğu zaman beklentin basit bir teşekkür ya da iş üzerine makul/mantıklı bir değerlendirme yapmaktır. Bunu duyacağından şüphemiz yok… (Tabi ki de dalga geçiyorum.)
Çoğu yönetici yüksek tahsil durumu, yabancı dili ve hayat tarzıyla o kadar mütavazı bir hayat sergiler ki. Ah ponçiğim sana hayır yazacağıma parmaklarım kırılsaydı dersin… Velev ki iş özlük haklarına geldiğinde karşında çoğu zaman bir direktör ya da yönetici değil bir hukuk fakültesi mezunu görürsün. Fakat yönettim mottoları mobbing nedir? mobbing nasıl yapılırdan öteye geçemez.
Bu sorunsallar üzerine kafa yorduktan sonra “zorla işveren markası nasıl olunur” kavramını irdelemek gerekiyor.
Fiziksel ya da psikolojik tacize, hakarete, aşağılamaya ve kişilik haklarınızı ihlal eden davranışlara maruz kalıyorsanız sadece yöneticinize değil resmi kurumlarada şikayet etmelisiniz.
Fazla mesai haklarınızı talep edeceksiniz. Korkmayın yasal çalışma saatleri dolduktan sonra çalıştığınız her saat ve özel gün için ücret ya da izin talep etme hakkınız var.
Maaşınızdan daha düşük sigorta yatırılmasına sessiz kalmayın.
Yasal olarak haklıysanız ekonomik olarak kaybedecek bir şeyiniz yok. Tazminatınız, fazla mesaileriniz kanıtlarınız yasal güvence altında.
Kaybetmekten korkmayın, eğer böyle kötü koşullara sahip bir yerde çalışıyorsanız. Ordaki yöneticilerinizin size olacağı referanslarında bir önemi yok. Sektörün en önemli işe alım kanallarından biri de WOM yani kimin eli kimin cebinde diğer ajans çalışanlarından diğer ajans yöneticilerine kadar pek çok kişi biliyor.
Çoğu insan bu durumlara daha çok mavi yakalı olarak çalışan kişilerin maruz kaldığını düşünsede pek çok beyaz yakalı ve eğitimli kişide sosyo-ekonomik şartlardan dolayı bu durumlara göz yummaya devam ediyor. Unutmamak gerekiyor ki bir yerde sorun var ve biz bu sorunlara sessiz kalıyorsak bu sorunu büyütmekten öteye geçmiyor.
İyi İşveren Markası Ajanslarda Yok Mu?
Evet var, yazımdaki maddeler çalıştığınız kuruma uymuyorsa. Doğru yerdesiniz diyebiliriz.
Reklam ajanslarında karşınıza çıkabilecek tüm bu olumsuz durumlar için mevcut olan yasal haklarınız, şikayet edebileceğiniz merciler ve elde edebileceğiniz kazanımlar hakkındaki yazımıda kısa süre içinde hazırlıyor olacağım.
Kapanışı Gurbetçi Şaban’ın Çalış Tembel Türk repliğiyle yapmak istiyorum. Her ne kadar ironik bir durum olsa da daha çok konuşmamız üzerinde bir durmamız gereken bir konu olarak bu sorunu daha çok dile getirmeliyiz. Bu konudaki düşüncelerinizi sizde yorum bölümünden bizle paylaşarak bu konuya bakış açımızı geliştirmemize katkı sağlayabilirsiniz.
Yorum Yap