Logo konusu ilginç bir konu, çoğu zaman gerekli önem verilmiyor ve şirket isminden, daha da geniş çerçevede ise markalama & pazarlama faaliyetlerinden bağımsız düşünülüyor. Tescil edilebilir markanın tanımı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa göre:
“Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.”
Yani markanız sadece logo değil yazı karakterlerinden sese kadar (örneğin, Nokia, Windows açılışındaki müzikler gibi) her türlü ayırt edilebilir işaretlemeyi kapsıyor ve marka başlığı altında kanunen tescil edilebiliyor.
Logo ve markalama önemli olduğu kadar da oldukça tekrarlanan ve hayatımızda gündem olan bir konu. TOBB verilerine göre 2017 yılında Türkiye genelinde 73.783 şirket açılmış, 14.701 şirket kapanmış Yani günde 202 şirket açılırken 40 şirket kapanmış. Kurulan şirketlere 27,7 Milyar TL sermaye yatırılmış.
Rakamlar büyük. Tabi bu kadar kurulan şirketin birçok ihtiyacının yanında bir de markalama ihtiyacı muhakkak. Bu kısım zorlu ve heyecanlı. Girişimciler bir yandan hevesle işletmelerine isim arıyorlar bir yandan buna nasıl logo yaparız diye düşünüyorlar. İşin başında olmanın verdiği heyecan ile bütünsel bir markalama bakışı çoğu zaman olmuyor. Tam bu süreçte eh işte birisini buldum 50 TL’ye logo yapıyormuş, verelim bizim şirket ismini çizsin bir şeyler sesleri yükseliyor.
Çoğu zaman şirket isimleri bile o kadar özenli seçilmiyor. Geçmişte çok gördüğümüz bir isim bulma tekniği pazarda lider olan şirketin ismini alıp başına Öz koymaktı!
Markalama sürecini mükemmel olarak yöneten birçok şirket mevcut. Bu şirketlerin hatırı sayılır kısmı büyük ve güçlü sermaye yapısına sahip şirketler. Bununla beraber bu süreci en iyi yönetmesi gerekenler çok ufak ve KOBİ büyüklüğündeki işletmeler. Çünkü bu büyüklükteyken çoğu zaman yapılan yegâne pazarlama harcaması şirket logosuna ve isimlendirmeye yapılan markalama harcaması oluyor. Dolayısıyla bu konuya büyük bir özen göstermek gerekli. Markanızı kurumsal kimlikte yer alan kartvizite, faturalarınıza, web sitenize, kataloğunuza ve görsel tüm malzemelerinize basacaksınız.
İyi logo ve isim nasıl tasarlanır?
Öncelikle logo işini bir kenar koyup yaptığınız işi, sizi, değerlerinizi ve vizyonunuzu iyi anlatan kısa bir yazı yazıp bu fikre uygun şirket isimleri bulmak ile başlayın. Bunu yaparken olabildiğince özgün ve çok sayıda isimle gelmelisiniz. İsimleri bulurken müşteriye katacağınız değerleri de göz önüne almayı unutmayın. Daha sonra sektördeki pazar liderlerinin ve rakiplerin isimlerini de mutlaka kontrol edin ki tüketicilerin önem vermesi muhtemel değerleri atlamış olmayasınız. Bütçesi olan büyük şirketler bu noktada pazar araştırması ve çeşitli verileri kullanabiliyor. Bütçeniz yoksa minik anketler, yüz yüze görüşmeler ve masa başı araştırmaları ile de kilit noktaları tespit edebilirsiniz.
Tasarım sürecinde ismin:
– Marka konumlandırma mesajını iyi taşıyabilmesine,
– Markanın kişiliğine uygun olmasına,
– Tüketici ile iletişim sürecinin başlatılmasına,
– Akılda kalıcı olmasına,
– Bir anlamı olan ve diğer markalardan ayırt edici özelliğinin olmasına,
– Başka bir dilde uygunsuz anlam taşımadığına dikkat etmelisiniz.
Tüm bu beyin fırtınasından sonra elinizde bir avuç isim var ama bunlar tescilli mi yani hali hazırda başka kişi veya kuruluşlara ait mi bilmiyorsunuz. Bu noktada bir patent ofisinden yardım alarak gerekli kontrolleri yaptırıp uygun olan isimler üzerinden ilerlemelisiniz.
Sonraki adımlar içinse tasarımcıya ihtiyacınız var. Özellikle Instagram, Linkedin ve freelancer sitelerinden tasarımcı bulmak için faydalanabilirsiniz. Tasarımcılar portföylerini de ekledikleri için en uygun olanları seçip fiyat isteyebilirsiniz. Tasarımcı ile görüşmelerinizde en başta yazdığınız, sizi, değerlerinizi ve marka hikayenizi anlatan yazı ile müşterinin önem verdiği iç görüleri paylaşmalısınız. Bunlar sizin için aşikar olabilir ama tasarımcı için kıymetli bilgilerdir. Bu bilgiler ile beraber markanızın nasıl bir kişiliğe sahip olması gerektiğini ve konumlandırma bilgilerini belirtmeyi unutmayın.
Eğer bütçem biraz daha fazla derseniz iyi bir ajansla çalışmak tabi ki paha biçilemez. Size uygun tasarım bittikten sonra yüksek çözünürlüklü marka görsellerinizi vektörel çalışma dosyalarıyla almayı unutmayın. Baskı işlerinizde çok gerekli olacak.
Tüm bu tasarım sürecinde şirket isminin logonuzun bir parçası olarak size özel bir karakter ile tasarlanması da çok önemlidir. Ne de olsa yazı diye bu kısmı geçiştirmeyin.
Bu konuyla ilgili ünlü markaların logoları standart yazı fontlarıyla yazılsaydı nasıl olurdu ( http://www.pixelonomics.com/famous-brands-logos-regular-fonts-regulabrands/) adlı makaleyi dikkatle okuyun lütfen. Oldukça dikkat çekici.
Örneğin FedEx logosundaki E ve x karakteleri arasındaki beyaz zemine baktığımızda ok işaretini görebilirsiniz. Hemen orijinal logonun yanında Centry gothic bold ile yazıldığında bu gizli espri kayboluyor. Coca – Cola logosunun ise tüm ruhu yok oluyor. Discovery logosunda C ve O karakterlerini yan yana gelerek oluşturduğu mesaj da yitirilmekte.
Markalaşmanın olmazsa olmazı logo ve logo dizaynı hakkında ne kadar yazsam biraz eksik kalır. Bu süreci iyi yöneten ve tasarlayan firmalar akılda kalır. Akılda kalan firmalar da ihtiyaç anında ilk aranan firmalardır!
Kaynakça;
pixelonomics.com/famous-brands-logos-regular-fonts-regulabrands
tbmm.gov.tr/kanunlar/k6769.html
eksprespatent.com/marka-isimleri
Leave a Comment