Halkla ilişkiler altında bir çok farklı uzmanlığı barındırmaktadır. Bunlardan biri olan uluslararası halkla ilişkilerdir.
Uluslararası halkla ilişkiler, en net ifadeyle bir şirketin, kurumun ya da hükümetin, diğer uluslar içindeki kamularla karşılıklı yararlı ilişkiler kurmaya yarayan, planlı ve örgütlü çabaları ifade eder. Yani aslında uluslararası halkla ilişkiler, halkla ilişkiler ve uluslararası ilişkilerin oluşturduğu bir bütündür.
Bir ülkenin iyi bir imaj yaratması ve uluslararası alanda tanınması vb. birçok örnek, uluslararası halkla ilişkilerin inceleme konusudur. Bu sebeple uluslararası medya iletişimini elinde tutan ülkeler, güçlü ülkelerdir. Bu ülkeler iyi bir algı yaratmak için bu güçten sınırsız faydalanırlar. Bu bağlamda iki ülke vardır: medyanın gücünü kendi lehine kullanan batılı merkez ülkeler ve kendi aralarında bile iletişim kuramayan güçsüz ülkeler yani çevre ülke.
Dünya çapında tanınan sanatçılar, ülkeleri için iyi bir imaj yaratırlar ve ülkelerinin adını tüm dünyaya duyurmuş olurlar. İşte bu örnekte yine uluslararası halkla ilişkiler çalışmalarına iyi bir örnektir. Çünkü halkla ilişkiler bir tanıma ve tanıtma faaliyetidir. Uygun araç ve yöntemler seçilerek (afiş, broşür, sosyal medya, bilboardlar, kanaat önderleri, kurum içi yayınlar vb.) bu faaliyet yürütülür. Uluslararası halkla ilişkiler ise, halkla ilişkilerin kara sınırlarını aşmış şeklidir. Halkla İlişkiler Derneği’nin, 2004 yılında, AB’ye, Türkiye’yi tanıtmak için hazırladığı bir ‘Türkiye Markası Projesi’ isimli uluslararası halkla ilişkiler kampanyasını hazırlamıştır fakat yinede Türkiye algısını konumlandırmak ve merkez ülke haline getirmek için uluslararası halkla ilişkiler çalışmalarının daha yoğun yapılması gerekmektedir. Uluslararası sivil toplum örgütlerine üye olmak, ülkemizden daha çok sporcu ve sanatçıların uluslararası alanda tanınmasına ve başarılı olmasına katkı sağlamak iyi bir başlangıç olacaktır. Çünkü uluslararası sivil toplum örgütleri, güçlü, egemen devletlerin, diğer devletleri kendi lehlerine etkileyebildikleri güçlü araçlardır. Fazıl Say, Tarkan, Arda Turan gibi isimler de adlarını yurt dışında duyurabilmiş ve ülkemizi iyi bir şekilde temsil etmiş isimlerdir. Bu tarz isimlerin artması, uluslararası arenada Türkiye markasına önemli değerler katacaktır. Sinema ve müziğe önem vermek, başarılı diplomatlar yetiştirmek, iyi kanaat önderlerine sahip olmak, uluslararası kuruluşların üyesi olmak, başarılı bilim insanlarına sahip olmak, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak vb. birçok yapılacak çalışma, Türkiye markası için iyi bir uluslararası halkla ilişkiler kampanyası olacaktır.
Özetle anlaşılacağı üzere, uluslararası halkla ilişkiler hükümetlerin, diğer devletlere yönelik yürütmüş olduğu halkla ilişkiler faaliyetidir. Bunun için sivil toplum örgütleri, diplomasi, lobicilik, propaganda da gibi araçlara da başvurulmaktadır. Özellikle kültürel ve sanatsal ürünler uluslararası halkla ilişkilerde, pr etkisini arttıran önemli etkenlerdir.
Ancak ABD gibi merkez ülkeler, uluslararası örgütler aracılığıyla çevre ülkelere gidecek olan bilgiyi ve onların aralarında iletişimine yönelik eşik bekçiliği yapabilmektedir. Böylece diğer ülkeler, uluslararası alanda kendini doğru bir şekilde tanınmakta zorluklar yaşayabilmektedir. Merkez ülkeleri bu denli güç kılan silah ise uluslararası medya sahipliğidir. Yani merkez ülke haberleri kendi çıkarları doğrultusunda diğer ülkelere aktarır, süzgeçten geçirir. Diğer ülke de yine kendi çıkarları doğrultusunda haberi halkına anlatacaktır. Yani bir haber, bir ülkeden alınır, bir diğerinde düzenlenir ve bir diğerine aktarılır. Batılı merkez ülkeler daha fazla bilgiyi ellerinde bulundururlar. Bu durum ‘enformasyon dengesizliği’ olarak tanımlanır. İtibarlı bir ülke, karar mekanizmalarını etkileme ve kamuoyu oluşturma gücüne sahiptir. Bu sebeple uluslararası halkla ilişkiler çok önemli bir alandır.
Görsel kaynak; https://d152j5tfobgaot.cloudfront.net/wp-content/uploads/2015/12/International-Media.jpg
Leave a Comment