Öncelikle dijital pr alanında olması gerektiği gibi ve sektör standarlarında düzgün bir şekilde iletişim yapan PR ajansları ve kurumları tenzih ederek yazıma başlayacağımı belirtmek isterim….
Public Relations (PR), Türkçesiyle Halkla İlişkiler…
En kısa tanımıyla bir kurum yada organizasyonun faaliyet gösterdiği toplumla ilişkilerini düzenleyen ve imajını geliştirmek için yapılan çalışmalar bütünüdür. Halkla ilişkiler kavramını daha yakından incelemek için sitemizde yer alan Halkla İlişkiler Nedir? içeriğine de göz atabilirsiniz.
Bu içerikte halkla ilişkiler süreçlerinde kullanılan araçlardan biri olan basın bülteni konusuna değineceğim.
Basın bültenleri kurumdaki bir yeniliği, gelişmeyi ya da hedef kitlesinde yer alan kişilerin ilgisini çekebilecek konulardaki genellikle haber ya da bilgilendirme niteliği taşıyan metin ve görsellerden oluşan materyallerdir.
Doğru bir basın bülteni hazırlayabilmek için öncelikle;
- Basın bülteninde düzgün bir dil kullanılmalıdır.
- Basın bülteninde alternatifli görsellere yer verilmelidir.
- Farklı konularda yayın yapan mecralara göre basın bülteni içeriği özelleştirilmelidir. (Bir basın bülteni hazırlayıp tüm mecralara aynı şekilde yollanmamalıdır.)
- Editor için markayı tanıtan ve ilgili konu hakkında bilgilendiren bir not düşülmelidir.
- Gönderim yapılan mecralarla iki yönlü bir iletişim geliştirilmelidir. (Mecralara sizin yolladığınız içerikleri yayınlamakla mükellefmiş gibi bir tavır takınmanız son derece amatör ve krizlere açık bir yaklaşımdır.)
- Gizli linklemelerden kaçınılmalıdır. Bağlantı satışı dijital dünyada ekonomisi oluşmuş bir alandır.
- Mecralar kategorisine göre segmente edilmelidir. 3. maddede belirtiğim içerik özelleştirmesi tam da bu nedenle gerekmektedir. Pazarlama ve iletişim konusunda yayın yapan bir mecraya x bir elektrik dağıtım markasının siyasi açıklamasını yollamanız son derece anlamsızdır.
Sözde Dijital PR’ın Spam Olmaya Başladığı Nokta
Yukarıda bahsettiğim pek çok unsur doğru bir dijital pr için vazgeçilmez unsurları içermektedir. Fakat görüyoruz ki geleneksel anlayıştan çok kopamamış pek çok PR ajansı bulunuyor. Dijitalde iletişim yaparken alakasız metinleri ilgili olmayan mecralara göndererek bu içeriklerin yayınlanmasını bekliyor. Bu konuyla alakalı yada benzer konularda mail almayı istemediğinizi belirttiğinizde dönüş yapmadan benzer mailler yollamaya devam ediyor.
Facebook, Twitter, Instagram veya LinkedIn Basın Bülteni Gönderim Aracı Değildir
Yapılan işin standartlarının ve kalitesinin korunması için iletişim her zaman doğru kanallardan yapılmalıdır. Bu iş içinde en uygun kanal e-mail gönderimidir. Sosyal mecralardan yaptığınız gönderim çoğu zaman değerlendirilmemektedir. Üstelik kurum/organizasyon içinde yer alan farklı kişilerin ısrarla aynı içerikleri göndermesi yayınlanma ihtimalinizi arttıran bir faktör değil sizi spam yapan kurum/organizasyonlar olma yolunda ilerleten adımlardır.
Spam Gönderimler Sadece PR Ajanslarının Değil İlgili Markalarında İtibarini Zedeler
Spam basın bülten gönderimini bir iş modeli ya da alışkanlık haline getirdiyseniz bir süre sonra ilgili gönderim yapmaya başlasanız daha büyük ihtimalle ya spam kutusuna düşüceksiniz ya da ilgili alıcılar tarafından engellendiğiniz için ulaşmama oranınız da artacaktır. Bu yanlış davranış sonucunda tabi yalnızca siz etkilenmeyeceksiniz hizmet verdiğiniz markaların algısı da maalesef spam yapan markalar olarak anılmaya ve ciddiye alınmamaya başlayacaktır. Marka tarafında yer halkla ilişiler, pazarlama ve iletişim yöneticileri olarak muhakkak gönderim yapılan mecraların listelerini ve linklerini çalıştığınız PR ajansından istemeli ve doğru mecra olup olmadığını sorgulamalısınız.
Bu tarz detaylara dikkat etmediğimiz sürece maalesef e-mail gönderimi yapabilen herkes tarafından mesleğimiz suistimal edilip mantar gibi çoğalan PR ajanslarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Her meslekte olması gerektiği gibi önce kendi yaptığımız işe gereken özen ve değeri verip kendimiz saygı göstermeliyiz. Aksi halde başkalarından mesleğimize saygı göstermesini beklemek boş bir rüya olacaktır…
Leave a Comment