shannon weaver iletişim modeli

Shannon-Weaver İletişim Modeli: Bilgi İletişiminde Temel Taşlar

Shannon-Weaver İletişim Modeli’nin çıkış hikayesi, 20. yüzyılın ortalarında bilgi teorisi ve iletişim üzerine yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Claude Shannon, Amerikalı bir matematikçi, elektrik mühendisi ve bilgisayar bilimcisidir. Warren Weaver ise Amerikalı bir matematikçi ve bilim tarihçisidir. İkilinin modeli geliştirmeleri, bilgi iletimi ve haberleşme sistemlerindeki temel prensipleri anlamak amacıyla gerçekleşmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, askeri iletişim ve kodlama alanındaki ihtiyaçlar, iletişim sistemlerini anlamak ve geliştirmek için büyük bir öneme sahipti. Bu dönemde, Shannon ve Weaver, Bell Labs’te (AT&T’nin bir bölümü) çalışarak bilgi teorisi ve iletişim teorisine katkıda bulundular.

Shannon’ın “A Mathematical Theory of Communication” (Bir İletişim Matematiği Teorisi) adlı ünlü makalesi, 1948’de yayımlandı ve bu makalede temel iletişim kavramları, kodlama, gürültü ve bilgi teorisine dair önemli prensipler ortaya konuldu. Shannon’ın matematiksel modeli, bilgi teorisine ve iletişim bilimlerine büyük bir katkı sağladı.

Warren Weaver ise Shannon’ın çalışmalarını genişleterek iletişim modelini daha geniş bir kapsamda ele aldı. 1949’da, bu ikili birlikte, “The Mathematical Theory of Communication” adlı kitaplarını yayımladılar. Bu kitap, Shannon’ın matematiksel yaklaşımını daha genel ve anlaşılır bir çerçeveye oturtarak iletişim sürecini anlamak için bir model önerdi.

Shannon-Weaver İletişim Modeli, bu kitapta öne çıkan temel prensipleri içeriyordu ve daha sonra iletişim bilimlerinde temel bir model olarak kabul edildi. Model, iletişim sürecinin temel unsurlarını tanımlayarak iletişim araştırmalarına ve pratik uygulamalara büyük etki yapmıştır.

Temel Kavramlar:

1. Kaynak (Encoder):

İletişim sürecinin başlangıcında bulunan kişi ya da kurumdur. Bilgiyi iletmek isteyen, düşüncelerini ifade etmek isteyen kişidir.

2. İletişim Kanalı:

Kaynaktan alıcıya doğru bilginin akışını sağlayan araçtır. Örneğin, konuşma, yazı, telefon gibi iletişim kanalları kullanılabilir.

3. Kodlama:

Kaynak tarafından iletilen mesajın sembollerle ifade edilmesidir. Dil, yazı, semboller gibi kodlama araçları kullanılır.

4. Mesaj:

Kaynak tarafından iletilen bilginin taşıyıcısıdır. İletilmek istenen düşünceler, duygular veya bilgiler mesaj aracılığıyla iletilir.

5. Kod Çözme (Decoder):

Alıcı tarafından mesajın çözülmesi ve anlaşılmasıdır. Alıcı, kodlanmış mesajı kendi anlam sistemine çevirir.

6. Alıcı (Decoder):

İletilen mesajı alan ve anlamaya çalışan kişidir. Mesajın alıcının anlam sistemine uygun şekilde çözülmesi önemlidir.

İletişim Süreci:

  1. Bilgi Oluşturma:
    • Kaynak, iletmek istediği bilgiyi belirler.
    • Bu aşamada, neyi iletmek istediğine dair bir amaç belirlenir.
  2. Kodlama:
    • Kaynak, düşüncelerini semboller aracılığıyla ifade eder.
    • Dil, yazı, görseller gibi çeşitli kodlama araçları kullanılır.
  3. İletim (Transmission):
    • Kodlanmış mesaj, iletişim kanalı aracılığıyla alıcıya iletilir.
    • Bu aşamada gürültüler ve bozulmalar olabilir.
  4. Alıcı:
    • Mesajı alan alıcı, kod çözme sürecine başlar.
    • Mesajın doğru ve anlamlı bir şekilde çözülmesi önemlidir.
  5. Anlamlandırma:
    • Alıcı, çözülen mesajı kendi anlam sistemi içinde yorumlar.
    • Mesajın kaynak tarafından iletmek istenen anlamla uyumlu olup olmadığı değerlendirilir.
  6. Geribildirim (Feedback):
    • Alıcı, mesajı aldığını ve anladığını kaynağa geri bildirir.
    • İletişim sürecinde anlam karmaşası varsa, geribildirim bu sorunların çözülmesine yardımcı olabilir.

Modelin Güçlü Yanları:

  • Bilgi Akışının Kontrolü: Model, bilginin bir kaynaktan başlayarak belirli bir düzen içinde iletilmesine odaklanır.
  • Dil ve Kodlama Önemi: Dil ve kodlama, iletişim sürecindeki temel unsurlardır. Doğru ve etkili kodlama, mesajın anlaşılabilirliğini artırabilir.

Modelin Sınırlamaları:

  • Duygusal İletişimi Yetersiz Kapsama: Model, duygusal iletişimi yeterince ele almaz. Duygusal bağlamı anlamak için ek unsurlara ihtiyaç duyabilir.
  • Tek Yönlü İletişim: Model, iletişimi tek yönlü bir süreç olarak ele alır. Ancak, gerçek dünyada iletişim genellikle karşılıklıdır.
  • Gürültü ve Bozulma: İletişim kanalında oluşan gürültüler ve bozulmalar, iletişim sürecini etkileyebilir.

Shannon-Weaver İletişim Modeli, bilgi iletimindeki temel unsurları anlamak için değerli bir araçtır. Ancak, gerçek dünya iletişimi karmaşık olduğundan, bu model tek başına yeterli değildir ve diğer modellerle birlikte kullanılmalıdır. İletişim sürecinin anlaşılması, etkili iletişim stratejileri geliştirmek için önemlidir.