Günlük hayatta kullanılan cinsiyetçi söylemlerin bir kadının hayatında yol açtığı büyük olumsuzlukları etkili bir şekilde anlatan bir kısa film.
Geçtiğimiz günlerde Norveç’te bulunan ve kadın hakları için mücadele eden bir yardım kuruluşu olan Care, yine Norveçli bir ajans olan Schjaerven imzası taşıyan bir kısa film yayınladı. Film, başta İskandinav ülkelerinde olmak üzere büyük bir viral etkisi yarattı. Filmde, kadınların toplumda karşılaştığı tehditler ve günlük cinsiyetçi söylemler işlenmiş. Filmin yönetmenliğini ise Jakob Ström yapmış.
Beş dakikalık kısa film, henüz doğmamış bir kız çocuğunun babasına yazdığı bir mektup gibi kurgulanmış. “Sevgili babacığım” diye başlayan mektupta kız çocuğu büyüdükçe karşılaşacağı tehditleri sıralamaya başlamış. Bunların arasında lisede ona “fahişe” olarak seslenecek ve şaka yaptığını zannedecek çocuklar, 21 yaşında ona tecavüz edecek erkek ve mükemmel erkek olduğu düşünülen nişanlısı tarafından göreceği psikolojik ve fiziksel şiddet bulunuyor.
Filmin amacı erkeklerin ne kadar kötü olduğunu göstermek değil, günlük hayatta kullanılan cinsiyetçi dilin ve davranışların insanların hayatını ne yönde etkileyeceğini ve küçük bir erkek çocuğunun nasıl bir tecavüzcü haline gelebileceği gibi sonuçlar doğurabileceğini anlatmak. Bu yüzden de babasına seslenen kız çocuğu mektubunda ““Bir şey her zaman ardından gelecek olan şeye sebep olur. Bu yüzden lütfen başlamadan önce durdur bunu. Erkek kardeşlerimin kızlara ‘fahişe’ demelerine izin verme. Çünkü değiller. Bir gün ufak bir çocuk bunun gerçek olduğunu düşünebilir. Her şakanın arkasında bir gerçeklik payı vardır. Lütfen buna izin verme.” ifadelerine yer veriyor.
Oldukça etkili ve net bir mesajı olan bu filmi herkesin izleyip yaşadığımız toplumda kadınların karşılaştığı kötü olayları analiz ederken aklının bir köşesinde bulundurması gerektiğini düşünüyoruz.
Leave a Comment