19 Eylül 2018’de Amazon Türkiye’deki e-ticaret faaliyetlerine resmen başladı. Başlamasıyla beraber de birçok tepki aldı ve faaliyete geçiş yöntemi üstünden çok konuşuldu. Peki bu yöntemi tahminen neden seçtiler?
Türkiye’de E-ticaret rekabetin yüksek olduğu ve sürekli büyüyen bir alan. E-Ticaret üstüne birçok irili ufaklı girişim hayatımıza giriyor. Bu pazara yurtdışı sermayenin ilgisi de gün geçtikçe artıyor. Türkiye’ye yabancı know-how’ın ilk girişlerinden birini EBay gittigidiyor.com’u alıp yapmıştı. Ardından yemeksepeti.com’un DeliveriyHero’ya rekor satışı geldi ve gözler iyice buradaki potansiyele çevrildi. İrili ufaklı yatırımlar devam ederken Trendyol’un alibaba.com’dan aldığı $728m’lık yatırım bu yılın gündem yaratan gelişmelerindendi. Bu yatırımdan 2 ay sonra ise daha önce Almanya sitesinden üstünden Türkçe hizmet vermeye başlayan Amazon, com.tr’li sitesi ile Türkiye’ye direkt giriş yaptı ve herkese büyük bir heyecan yarattı.
Fakat e-ticaret devinin Türkiye’ye girişi birçok kesimde hevesi kursakta bıraktı. Bunun nedenleri arasında sitenin faliyete geçtiğini sadece sitedeki ufak bir mektup ve ilk bakışta farkedilmeyen ve yıllık kurumsal tanıtım videolarından farksız, Amazon’un Türkiye ekibi tarafından hazırlanmış “Çok heyecanlıyız. Size layık olmak için çok çalışacağız.” temalı bir video ile öğrenmemiz vardı. Ardından sitede satılan ürünlere göz gezdirdik. Birçok insanın merakla beklediği Kindle gibi son tüketiciye yönelik Amazon ürün ve servisleri yoktu. Bu da ayrı bir hayal kırıklığı yarattı. Diğer ürünlerde de Amazon’un bir fiyat avantajı sağlayacağı yönünde de beklentiler vardı fakat bu da boşa çıktı.
Misafirliğe eli boş gelmiş bir dev vardı karşımızda. Ne açılışla ilgili bir iletişim yapmıştı ne de özel bir kampanya. Derse geç kalan öğrencinin hoca farketmeden anfiye girme çabasını andıran bir tarzla Türkiye e-ticaret sektörüne giriş yaptı.
Bunun nedeni olarak Türkiye’ye girişi ertelemesinin nedenlerinden olan Amerika ile aramızdaki gerginlik ve iPhone’ların balyozlarla parçalanması olduğunu söylenebilir fakat tek nedenin bu olduğunu düşünmüyorum.
Amazon’un Türkiye’de şirketi kurduğu haberinin ortaya çıkışından bugüne uzunca bir süre geçti. Kuruluş aşamasından lansman tarihine kadar bir planlamanın yapılmış olduğunu varsaymak kadar doğal birşey olamaz. Bu planlama içinde de giriş yapılan ülkedeki sektörel ve kültürel dinamiklerine göre yapılması gereken pazarlama iletişimi çalışmalarının da olması gerekir. Bir zaman planı içerisinde global stratejiye uygun olarak lokal strateji oluşturulması ve aksiyon planı hazırlanması lazımdı.
Şu an bunun yapılmadığını, en azından bu dönem için planlanmadığını söyleyebiliriz çünkü halen Amazon’un HR portalı ve LinkedIn’de Türkiye operasyonu için Pazarlama Direktörü ve Sr Pazarlama Müdürü pozisyonları için pazarlama profesyoneli arandığını görüyoruz. Buradan pazarlama planını bırakın bir pazarlama ekibi olmadan Türkiye’ye giriş yaptığı yorumunu yapabiliriz. Buradaki “fail”in arkasında aslında bu var.
Amazon Türkiye’ye girerken e-ticaret kolu için “Kervan yolda düzülür.” mottosuyla ilerlemiş gibi duruyor.
Gene buradan bir çıkarım yapacak olursak e-ticaret’teki pazarlama stratjisini tam oturtmadığını ve önceliklendirmediğini, Türkiye’ye girerken de odağına Web Services’i aldığını ve büyümesini B2B odaklı planladığını söyleyebiliriz. B2B faliyetlerinde daha büyük bir potansiyel görmüş olmalı ki bu şekilde bir aksiyon almış.
İşletmeler için faliyetlerine başlamış olsa da bizim son kullanıcı olarak temennimiz Kindle, Echo ve Prime Video gibi ürün ve servislerin de kısa süre içinde Türkiye’ye gelmesi ve satışa sunulması.
Leave a Comment