Shopper Marketing, sektör içerisinde alışverişçi ya da tüketici pazarlaması olarak Türkçe karşılık bulan bir pazarlama anlayışı. Merkezinde ise adından da anlaşılacağı gibi sunulan hizmeti/ürünü alan tüketiciler yani insanlar var.
Temel pazarlama anlayışında hedef, satış yapmak olsa da bunun başarıya ulaşabilmesi için markaların odak noktalarına kendi hedef kitlelerini almaları gerekecektir. Bir marka ürünleri/hizmetlerini tüketici pazarlaması stratejisiyle satışa sunmak istese hangi aşamalardan geçer bir bakalım…
Her şeyden önce hedefiniz, mevcut alıcılarınızı ürün/hizmetlerinizi satın almaya devam ettirmek ve potansiyel alıcılarınıza da kendi ürününüzü satın almaya ikna etmekse, ilk yapmanız gereken onları yakından tanımak olacaktır.
Alışveriş yapmakta olan insanlar hakkında önceden bilgi sahibi olmak her zaman sizi kazançlı kılacaktır. Örneğin, insanların alıveriş yaparken ki duygusal durumları (ruh halleri, satın alma davranışları vb.), alışkanlıkları (hangi gün/saat aralıklarında satış noktasını ziyaret ettikleri, hangi satış noktalarını tercih ettikleri vb.) gibi konu başlıklarına göre gereken verileri elde ederseniz, belirleyeceğiniz pazarlama stratejisi de sizi hedefinize bir o kadar çabuk ulaştıracaktır.
Sonrasında ise elinizdeki verileri doğru değerlendirerek belli öngörülerde bulunmanız beklenecektir. Bu doğrultuda da markanızın sunduğu hizmet/ürüne mevcut ve potansiyel alıcılarınızın olumlu dönüşlerini nasıl sağlayabileceğinize dair pazarlama stratejileri geliştirirsiniz. Son olarak da bu belirlenen stratejileri hangi satış kanallarında kullanacağınıza karar verirsiniz.
Alışveriş yapılan yerler denilince akla ilk gelen isimler, eskiden olsa pazarlar, bakkallar, marketler, süpermarketler diye sıralardık ama artık internet dâhil olduğu her yerde yarattığı değişimi alışveriş alışkanlıklarına da getirdi. Artık satış noktası denilince akla sadece fiziksel mağazalar değil e-ticaret siteleri ve mobil uygulamalar da geliyor. Kısacası artık satış kanallarına karar verirken sadece fiziksel ortamları değil, dijital ortamları da hesaba katarak pazarlama stratejilerinizi belirlemeniz gerekiyor.
Fiziksel mağazalar için belirlenen Tüketici Pazarlama stratejilerinden en bilinenleri ürünün reyonda/raftaki dizilimi, mağazada nerede/hangi stantta durduğu üzerine çalışmalar yapmaktır. Tadım faaliyetleri, hizmet/ürünün hediye olarak sunulduğu yarışmalar vb. aktiviteler de gene bu kategoriye girmektedir.
Yeni yeni adını duyduğumuz dijital tüketici pazarlama (Digital Shopper Marketing) faaliyetleri ise bilgisayarlar ve mobil telefonlar üzerinden yapılan satışlar için tasarlanmaktadır. GPS temelli uygulamalar ve Beacon teknolojisiyle insanların bulundukları satış noktalarında sunulan hizmet/ürün fırsatlarını mobil cihazları vasıtasıyla öğrenmelerini ve sosyal medya üzerinden yapılan markalar ve ürünlerini tanıtan içerik pazarlamasını bu kategorinin içerisine alabiliriz.
Başta tüketicilerinizi ve onların alışveriş alışkanlıklarını/tercihlerini öğrendiniz ve bu konular hakkında veriler topladınız. Sonrasında ise elinizdeki veriler doğrultusunda hedeflediğiniz satış kanallarında belirli pazarlama stratejileri uyguladınız. Peki ya sonra?
Son aşamada ise satış kanallarınızda uyguladığınız pazarlama stratejilerinin size satış rakamlarında olumlu/olumsuz dönüşünü, hedef kitlenizde yaratmak istediğiniz davranış değişikliğini sağlayıp sağlayamadığını ölçmeniz gerekecek. Bunun için de tüm pazarlama sürecinde sadece satış rakamlarını değil aynı zamanda satış kanallarındaki tüketici davranışlarını da gözlemlemelisiniz. Bu sürecin sonunda elinizdeki yeni verilerle sürdürdüğünüz stratejilerden vazgeçme ya da mevcut stratejilerde iyileştirmeye gitme kararını daha hızlı ve doğru bir şekilde verebilirsiniz.
Alışveriş yapmaya karar verdiğimizde alacağımız ürün hangi kategoriden olursa olsun yüzlerce marka ile karşı karşıya kalıyoruz. Bir de bunun üzerine yüzlerce farklı satış kanalı ve noktası eklenince işler hem markalar hem de tüketiciler için içinden çıkılmaz bir hal alıyor. İnternet ve mobil dünyanın tüketicilere sunduğu ürünler arası karşılaştırma yapma ve sonsuz seçenek yelpazesi ise bu çıkılmaz hali kolaylaştırıyor gibi görünse de markalar için bu hatırlanabilir olmayı zorlaştırırken olumlu geri dönüşler almasını da riske sokuyor. İşte tam da bu noktada devreye Tüketici pazarlaması giriyor. Tüketici pazarlaması stratejisiyle ürününüzün tüketicinizde yaratmasını beklediğiniz o albeniyi ve onu takip eden olumlu davranış değişikliğini yani satışı hızlı bir şekilde yerine getirdiğinizi fark edeceksiniz. Şunu da unutmamak gerekir ki tüketici pazarlamasında önemli olan “Müşteri Memnuniyeti” ve “Karşılıklı Kazanç”tır.
Görsel kaynak; https://www.sbxl.com/img/contentimgs/shopper-101.jpg
Leave a Comment