15 Temmuz gecesi Twitter hesabı hacklenerek uygunsuz gönderiler paylaşılan ve Filinta, İstanbul Sokakları, Sen Benimsin, Bügünün Saraylısı gibi dizilerden tanıdığımız Umay Anadolu Kaboğlu  bu süreci nasıl yönettiğine dair bir röportaj gerçekleştirdik. 

Öncelikle Yaşadığınız Olumsuz Deneyimi Takipçilerimizle Paylaşabilir Misiniz?

Tabii. 3 yıl önce darbe girişimi olduktan sonra Twitter’ım hacklendi ve zorlu süreç benim için başladı. Olay yargıya intikal etmeden önce defalarca ifade verdim, sorgulandım. Daha sonra tüm kişisel eşyalarım arandı, dava açıldı ve 2 yılın sonunda beraat ederek haklılığımı kanıtlamış oldum. Bu süreçte tüm iş görüşmelerim iptal oldu bütün olumlu süreçler bundan dolayı sona erdi. Son bir yıldır da sağlımı ve işlerimi yoluna koymaya çalışıyorum

Bu Süreç Başladığında İlk Olarak Ne Yaptınız?

Öncelikle bu sürece dair yasal sorumluluklarımı yerine getirerek ifade verme ve hukuksal danışmanlık sürecine başvurdum. Bu süreçte aynı zamanda hakkımda iftira içeriklerle yayın yapan basın kuruluşlarına yönelik bilgilendirme yolladım. Bu konuyla alakalı yasal süreçte başlatarak ilgili iftiralara yönelik mahkeme kararı çıkartarak engelleme yolunu da denedim. Fakat tüm bu süreçte gördüm ki bir çok basın organı mahkeme kararlarına uymuyor ya da ilgili sayfalar engellense de başka bir sayfa oluşturarak tekrar yayın yapıyor. Tam bu noktada aslında bu sürecin ne etik ne de insan haklarıyla bağdaştırabilecek bir yanı olmadığını anladım. Çünkü bu peşin hükümlü yayın anlayışı bir genç kadının hayatında maddi ve manevi anlamda birçok kayba yol açtı. 

Kriz Yönetimi Konusunda Bir Ajanstan Profesyonel Destek Aldınız Mı?

Bu konuyla alakalı bir kaç girişimim ve görüşmem oldu fakat bir çok ajans bu konunun içine girmeyerek hizmet vermeyi tercih etmedi. Fakat bu beni yıldıran bir şey olmadı çünkü suçsuzluğumdan en az adım soyadım kadar emindim. Bu yüzden bu olaylara biraz sessiz kalıp yasal sürecin sonuçlanmasını bekledim. Şimdi ise hem açıklamalarımı hemde beraat kararımı profesyonel ellere teslim etmiş bulunuyorum. 

Yalan Habercilik ve Troll Kavramı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Sorumsuzca habercilik yaparak aslında nasıl bir tehlike oluşturduğunun farkında olmayan bu tarz yayınlar kadına yönelik şiddeti özendirmekte ve linç kültürünü teşvik etmektedir. Özellikle ülke gündemimizde önemli bir sorun olan kadına şiddet vakalarının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde insanları hedef göstererek iş yapmalarını engellemek kişisel bilgilerini paylaşarak kendisinin ve ailesinin tacize maruz kalmasına neden olunması son derece üzücüdür. Bu süreçte birçok ölüm tehditi ve cinsel içerikli küfürler aldım. Fakat bunun üzerine çok konuşmak istemiyorum.

Kadına, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddetin ayyuka çıktığı hayatımızda bu durumu bir de medyanın desteklememesi gerektiğini düşünüyorum.

Pazarlama İletişimi olarak linç kültürü ve bu tarz troll hesaplara yönelik verdiğin mücadeleyi bizimle paylaştığın için teşekkür ediyoruz. Bu durum bize aslında çeşitli kaygılarla yapılan bu tarz iftira politikalarının hem ne kadar tehlikeli olduğunu hem de medya etiğiyle ne kadar bağdaşmadığını tekrar gösterdi. 

Ayrıca Umay Anadolu Kaboğlu’nun verdiği bu mücadelenin sonucunda elde ettiği hukuk başarısına göz atmak isteyenler aşağıdan ilgili mahkeme kararına ulaşabilir.

https://twitter.com/umaykaboglu/status/1171347243028418560?s=20